Bu aralar ciddi bir araştırma içerisindeyim.. Neden olduğu sürpriz :) Ama o kadar değişik şeyler ile karşılaşıyorum ki yazmam lazım..kesin..
Rus klasik müziğinin doğuşundan bahsederken bu yolu açan, kendisinden sonra gelen bestecilere ilham kaynağı ve örnek olan Rus klasiklerinin babası Glinka'dan bahsediyorum hep. Peki Glinka'nın kendisine belirlediği 'ulusal Rus müziğini' oluşturmak idealinde başlangıç noktası ne olmuş olabilir diye baktığımızda kulağımıza bizi şaşırtacak melodiler çalıyor.
Aslında Glinka'nın yaşadığı döneme baktığımızda dünyada İtalyan operasının baskın etkisini görürüz. Hangi milletten hangi besteci bir beste yapmak ister ise etkilendiği tek bir adres vardır. Batı ! Stil belli, tarz belli, hatta çalışılan eserler belli. Hatta o kadar ki, apayrı bir kültüre sahip olan milletin halk şarkıları dahi Batıdan etkilenmiş durumdadır.
İşte Glinka'nın başarısı bu noktada bizleri etkiler. Nerden başlamalı, neleri kullanmalıdır? Ne gerçekten Rus'tur? Mecbur en Rus olan halk şarkılarını (folklorik) ele alır ve inceler. İçlerinde kendisine göre en Rus melodileri sindirir içine ve eserlerini bu doğrultuda inşaa eder.
Rus halk şarkılarına bi bakayım dedim. Klasik bir google hareketi. Ve bakın karşıma neler çıktı.
Down the river mother Volga
Sorum şudur? Bunların çok eski halk şarkıları olduğunu, klasiklerin bile daha doğmadan var olduklarını ve bestecilerin aslında bu eserlerden 'ulusalcılık' akımını başlattığını biliyor muydunuz?
Soruma siz cevap verirken şunu belirtmek isterim: Folklorik müziğin oluşumu tarih öncesine dayanır. Eserlerde bir diğer etkisi olan dini müzik ise gregor şarkılarına, Yahudi mabedi şarkılarına ve yüksek ihtimal Asya'nın putperest ezgileri ile ilişkilidir. Malum Rus Ortodoks kilisesi Bizans mirasını yaşatmıştır.
Soruma siz cevap verirken şunu belirtmek isterim: Folklorik müziğin oluşumu tarih öncesine dayanır. Eserlerde bir diğer etkisi olan dini müzik ise gregor şarkılarına, Yahudi mabedi şarkılarına ve yüksek ihtimal Asya'nın putperest ezgileri ile ilişkilidir. Malum Rus Ortodoks kilisesi Bizans mirasını yaşatmıştır.
Size ilk dinlettiğim eser Balakirev tarafından 1866 tarafından toparlanmış çok eski bir halk şarkısıdır. Daha eski bir kayıt yok mu? Elbette var…
1828 senesinde bestelenen 'Akşam Çanları'…..
Ben bu eserleri dinlediğim zaman, müziklerin aslında ne kadar kilise müziklerine benzediğini düşündüm. Ayinlerden bir bölüm dinliyorum gibi hissettim. Yalnış mıyım?
Ancak daha günümüze yakın Rus halk şarkılarını da sizler ile paylaşmak istiyorum. Hiç bilmem dediğimiz şeyleri aslında biliyor olabileceğimizi sizlere göstermiş olacağım bu sayede :)
Polyushka Polye
Parça ile ilgili ilginç bilgiler mevcut. 2.Dünya savaşı sırasında Sovyetlerin yürüttüğü Büyük Vatanseverlik Savaşı sırasında ortaya çıkmıştır. Şarkının en büyük özelliği dinlenildiği zaman adrenalin, serotonin veya oksitosin hormonu salgılanmasını sağlayarak insana heyecan ve güven duygusu verirmiş. Dinleyin bakın hemen alacaksınız o enerjiyi ! İnsan çok nadir şarkıda bunu hissedermiş...
Kızıl Ordu - Katyusha (kazachok)
Son eserimiz ise yine size çok tanıdık gelecek bir melodi…
Demek ki neymiş, hepimiz az ya da çok Rus ezgilerini biliyormuşuz :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder