Aslında Arbat sokağını, kabaca, bizim İstanbul’un Cihangir’i ile bir tutmak mümkün.
Anlayacağınız, Arbat Sokağı Moskova'da sanatın göbeği..
Arbat sokağının geçmişi epey bir derin. Şehrin en eski sokaklarından biri. Varlığı, 15.yy’a dayanıyor. Dolayısıyla, pek görmüş geçirmiş :) Çarlık dönemi, savaşlar, komünizm…
Arbat sokağı ve bölgesi, ismini, Moğol kökenli ‘banliyö’ anlamına gelen bir kelimeden alıyormuş. İlk Kremlin’de çara yakın sanatçıların yaşaması için kurulmuş. Zaten, Kremlin’e çok yakın, yürüme mesafesi. Sokak, sonraki dönemlerde yine sanatçıların adresi olarak namını sürdürmüş.
Bugün gelseniz, göreceğiniz evler daha çok 18.yy sonları, 19.yy başlarına ait binalar. Binalar görülmeye değer. Özellikle, Puşkin’in, Skriyabin’in, Melnikov’un evleri en önde gelen mimariler.
Puşkin, sokağı gözetliyormuş misali, Arbat sokağının tam üzerinde, aşağıda fotoğrafını koyduğum evde yaşamış..En bakımlı ev. Maalesef, üzülerek söylemek istiyorum ama bu evleri gezdiğinizde ne kadar bakımsız oldukları hemen fark ediliyor. Bir de turist olarak ufak bir sorun yaşıyorsunuz, mekanlarda sadece Rusça açıklamalar var.
Unutmadan; benim bahsettiğim, ‘eski Arbat’ olarak geçiyor. Sadece yayalara açık, yürüme yolu. Sovyet zamanı, paraleline ‘yeni Arbat’ ismi ile, büyük bir cadde yapılmış. Arabalar için. Gelince, yanlış yeri gezmeyin :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder