'Ağaç yaşken eğilir' sözünün önemini iki çocuk yetiştirirken, her geçen gün daha iyi anlıyorum. Sadece onlara ne söylediğiniz değil, nasıl davranışlar ile söylediklerinizi desteklediğiniz de oldukça önemli.
Bizim evimizde 'okuma saati' adını verdiğimiz bir aktivitemiz var. Herkes kitabını alıyor ve belli bir zaman aralığı bu kitaplar ile zaman geçiriyoruz. Konuşmak olabildiğince :) yasak. Bu zamanlarda kızım için en güzeli bol resimli kitaplar elbette.
Ayrıca aşağı yukarı her gece yatmadan önce masal saatimiz var. Bu zamanda da kızım için en güzeli bol yazılı kitaplar :)
İşte bu saatlerin çocuklara neler kazandırdığını zaman geçtikçe anlıyorsunuz. Okuduklarınızın çocuk üzerinde etkisini, onun hayal dünyasını ne denli çok sarıp sarmaladığını gün geliyor tokat gibi yüzünüze çarpıyorlar. O zaman kitapları seçerken daha, çok daha dikkatli olmanız gerektiğini anlıyorsunuz.
Sevdikleri, sevmedikleri, örnek aldıkları, gelecek planları teker teker şekilleniyor.
Ama bence en güzeli kendi sevdikleri konuları keşfetmiş olup, bu konular üzerine kitaplar okumak. Kızımın müziğe yatkınlığı çok fazla. Kime çekmiş sizce ? Ortak noktamızın olmasına bayılıyorum çünkü müzik dinlerken, dans ederken ve müzik üzerine kitaplar okurken en az onun kadar keyif almam ilişkimizde çok ciddi bir bağ yaratıyor.
İşte bu noktada, sizinle yeni keşfettiğimiz bir kitabı paylaşmak istedim. İmza günümde yayınevim aslında kızıma hediye etti. Ne iyi olmuş.
Kitabın adı : Müzik Okyanusu
Yazar : Diğdem Gezek Aksoy
Amacı : Erken müzik eğitimi alanında katkıda bulunmak
Kitap İdil Biret'ten kutlama mesajı ile kapanıyor.
Müzik entrümanlarını bu kadar keyifli anlatan, notaları çocukların aklına bu kadar eğlenceli bir yoldan yerleştiren bir kitabı mutlaka kütüphanenize eklemenizi öneririm. Resimler de, hikaye kadar harika. Bir taş ile iki kuş vuruyorsunuz.
Ben kitabı daha şimdiden kaç kere okuduğumu bilmiyorum.
Size de en kısa zamanda almanızı öneriyorum. Pişman olmayacaksınız…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder