Bestecilerin Ressamı (İlya Repin)

Ünlü bir Rus müzisyen ismi söyleyin…

Peki ünlü bir Rus edebiyatçı….

Ya şair…

Hepsine cevap verdiğinizi biliyorum.

O zaman bu sorulara bir de ünlü bir ressam ve heykeltraş ekleyelim..

İşte size cevabı:

İLYA REPİN

''İnsanın yüzü, ruhu, yaşamın dramı, tabiatın izlenimleri, onların yaşamı ve anlamı, tarihin nefesi, bizim konularımız bunlar sanırım'' (İlya Repin)

Oldukça yenilikçi, ilerici ve gerçekçi bir sanatçıdır. Zaten tam da bu nedenlerden Sovyet zamanında örnek realist olarak gösterilir. Aslında Sovyet yönetimine karşı hiç bir zaman sempatisi yoktur ama ressamın toplum yaşamını en gerçekçi şekilde yansıtmak istemesi, Sovyet'lerin takdiri ile karşılanmıştır.

''Beni çevreleyen herşey, bana çok büyük heyecan veriyor, beni rahat bırakmıyor ve onları resime dökmemi talep ediyor; Gerçeklik insanı öyle hiddetlendiriyor ki, onu vicdan rahatlığıyla bir örgü örneği gibi resmetmemek mümkün değil'' 

1844 Ukrayna doğumlu olan Repin, St.Petersburg'a giderek İmparatorluk Sanatlar Akademisinde eğitim almaya başlar. İşte bu dönemlerde tanıştığı ünlü sanat eleştirmeni Stasov, Repin'in sanat dünyası ile çalışmasının en önemli nedenidir. Borodin, Korsakov, Musorgski bugün bizlere hep Repin'in ünlü portreleri ile ulaşmıştır. Tolstoy ile yakın arkadaş olup, bir kaç kere kendisini resmetmiştir. İlya Repin portrelerinde insan ifadelerini o kadar başarılı şekilde yansıtır ki…. Musorgski'nin portresini gördüğümde, kırmızı burnu ve donuk gözleri ile bana en alkolik şekli ile baktığını düşünmüştüm. 

Repin sadece portreler ile sınırlı kalmaz. Dini ve halk temalı çalışmaları, sosyal haksızlıkları resmedebilmesi ve aristokratların ressamı olması gibi farklı her alana hitap edebilmesi sayesinde ünü alır başını gider. Politik olaylara pek karışmak istememesine ve Bolşevikleri desteklememesine rağmen, yaşanan olaylardan ilham almaması ise mümkün değildir. 1905 senesinde St.Petersburg'taki Kanlı pazarı resmettiği 'Kanlı Pazar' ve 'Kızıl Cenaze Töreni' isimli eserleri önde gelen çalışmalarındandır.

Benim birde çok etkilendiğim eserlerinden biri 'Korkunç İvan ve oğlu' isimli tablosudur. Moskova'da yer alan Tretyakovskaya galerisinde yer alan tabloyu bizzat gördüğümde, İvan'ı araştırma isteği doğurduğunu çok iyi hatırlıyorum. Benim gibi resimleri pek iyi yorumlayamayan bir insan bile, iki insanın farklı yüz ifadelerinden son derece etkilenmişti.

İlya Repin konu bakımından çok zengin bir dönemde yaşamıştır. (1844-1930) Hem Çarlık Rusyasını yaşamış (II.Nikolay Romanov-son Çar'ı dahi resmetmiştir), hem de ihtilal ile Bolşeviklere şahit olmuştur. Ancak hayatının son yıllarını 1900 senesinde karısı ile taşındığı Finlandiya'da geçirir çünkü Bolşevikler olduğu sürece ülkesine geri dönmek istemez. Sovyet yönetimi ressamı defalarca Rusya'ya davet eder. Hatta Stalin davetin resmiyeti için kendisine özel bir delegasyon gönderir. ''Kanlı Pazar'', ''Kızıl Cenaze Töreni'' ve ''Aleksandr Kerenski Portresi' tablolarını Devrim müzesine armağan eder, fakat Sovyetler Birliği'ne yerleşme önerisini kabul etmeyerek, Finlandiya'da hayata veda eder.