Hayatta yaptığımız hiçbirşeyi küçümsemeyerek ve hep aynı özenle yaklaşarak ne büyük kazanımlar elde edebiliriz yada ediyoruz.
Basit bir okul ödevini hazırlarken öğrendiğimiz bir bilgi veya izlediğimiz bir operada çalınan melodinin aklımızda kalması çok
önemli bir yerde bizi diğerlerinden farklı
kılabiliyor.
Örneğin, Sergey Rahmaninov acaba konservatuardan mezun olmak
için hazırladığı bitirme
projesinin birgün onun en önemli eserlerinden biri olarak anılacağını biliyor muydu ??
Aleko operası, Sergey Rahmaninov’un
Moskova üniversitesine bitirme projesi olarak hazırlayıp, sunduğu ve altın madalya ile mezun olmasını sağlayan tek perdelik operadır. 1892 senesinde Rus şair Puşkin’in Çingeneler şiirinden esinlerek bestelediği Aleko operası Rahmaninov’un tamamlayabildiği üç operasından ilkidir. Elbet çok ilginç ve yenilikler
içeren bir opera yapıtı değildir; neticede
sadece bir mezuniyet çalışması.
Rahmaninov’un fazla risk almış olabileceği düşünülemez.
Ancak farklı bir yönü ile, Rus klasik müzik
tarihi açısından önem taşır. Operanın halka
prömiyeri, Çaykovski’nin son operası olan İolanta ile birlikte yapılır. Böylelikle Çaykovski’nin son
operası ile Rahmaninov’un ilk operası aynı sahnede aynı gece sergilenerek, kuşaklar arası devir-teslim niteliği taşır.
Opera hem drama, hem romantik olarak
sınıflandırılabilinir ve librettosu Vladimir Nemirovich Danchenko tarafından
yazılmıştır. Rahmaninov’un tarzını daha en başta oturttuğunu bize
ispatlayan eser, ahenkli, akılda kalan, renkli olması, dinleyicisini içine
alabilmesi ve en önemlisi çok Rus karakteristiği taşıması ile anılır.
Dahası söylenen, operanın her bir tınısı Puşkin’in şiirinde sergilediği trajediyi yansıtıyormuş. Okadar başarılı, boşuna altın madalya almamış :)
Gelelim konumuza:
Hikaye Moldova’da geçer. Bir çingene
grubu gece konaklamak için nehir kenarına çadırlarını kurar ve yemeklerini
hazırlar. Gezgin grup, bu hür ruh ile danslarını ederek eğlencelerine de başlar.
Grubun en yaşlı üyelerinden bir tanesi, kendi hayat hikayesini
anlatmaya başlar. Hayatının en
büyük aşkı Mariula isimli kadını. Ancak malesef, Mariula
kendisini ve kızları Zemfira’yı başka bir erkek için
bırakıp gitmiştir.
Zemfira ise tabiki büyümüş ve Aleko isimli bir çingene ile beraber çocuk sahibi
bile olmuştur.
Aslında Aleko, doğma büyüme çingene değildir. Medeni ve varlıklı hayatından sıkılmış ve çingene olmaya karar vermiştir. Nasıl bir kararsa :) Zemfira’yı görür görmez ise aşık olmuştur.
Aleko ısrarcı ve takıntılı bir adamdır.
Kayınpederinin Mariula’dan intikam alması gerektiğine inanır. Oysa Zemfira aşkın özgür birşey olduğuna ve kim nereye gitmek isterse oraya gitmesi gerektiğine inanır. Bu nedenle Aleko’dan sıkılan Zemfira’da tıpkı
annesi gibi başka bir çingene ile
aşk yaşamaktadır.
Gece bittiği zaman genç aşığı ile buluşan Zemfira, Aleko
tarafından yakalanır. İlerleyen saatlerde
Zemfira ile tartışan Aleko,
kıskançlığının kurbanı olur ve iki aşığı öldürür !
Sonuç, olan ölenlere olur çünkü çingeneler
Aleko’yu öldürmez yada büyük bir ceza vermezler. Sadece aralarından ayrılmasını
isterler, okadar !
Tek perdelik opera, karşımıza üç önemli bölüm ile çıkar.
Erkeklerin dansı
Genç çingenelerin romansı
Aleko’nun Cavatinası
Aleko’nu Cavatinası ise benim size
önereceğim bölümdür..Aldatıldığını öğrenen Aleko’nun
yakarışı..
Görüşmek üzere..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder